<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d15168162\x26blogName\x3d%C4%B0z+B%C4%B1rakanlar\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://izikalanlar.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://izikalanlar.blogspot.com/\x26vt\x3d-5903115716667395520', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cumartesi, Ağustos 06, 2005

Che Guevara

Ernesto Che Guevara (1928 - 1967)

Arjantin asıllı Küba vatandaşı ama kendini önce Dünyalı sayan; doktor, arkeolog, şair daha çok siyaset ve eylem adamı. Çocuklukta başlayan astım hastalığına karşın dünyanın en tanınmış gerillası olmayı başarmış, başta Küba olmak üzere birçok Latin Amerika ülkesinde devrimci eylemlere girişmiş, kır gerillası akımının öncülüğünü yapmış bir ?lider?. Fidel Castro ile küçük bir gerilla birliğiyle Küba?da iktidarı ele geçirmiş, bakanlık yapmış asıl adı Ernesto Guevara de la Serna olmasına rağmen tüm dünyada, dostları ?Che? (hey, ahbap) dediği için, Che Guevara diye ünlenen bazılarınca ?Aziz? ilan edilen, siyasi ve askeri düşmanları tarafından bile saygıyla anılan bir kahraman.

Rossario?da Başlayan Yaşam

Ernesto Guevara de la Sema Arjantin?in Rossario kentinden 24 Temmuz 1928?de doğdu. İrlanda asıllı, inşaat mühendisi Ernesto Rafael Guevara Lynch ile Celia de la Serna?nın beş çocuğunun en büyüğüdür. Ailesi Katolik olmakla birlikte, pek dindar sayılmazdı. Küçük yaşta astıma tutulduğu için sağlığı gerekçesiyle ailesi önce Buenos Aires?e daha sonra da Cordoba?daki dağlık Alta Gracia kentine taşındı.

İlk ve ortaöğrenimini Cordoba?da bitirdi. Daha sonra Dean Funes Lisesine devam etti. Okulda İngilizce ve sosyoloji kitaplarına olan ilgisi onun entelektüel birikimini artırdı. Şili?li ünlü şair Pablo Neruda?dan etkilendi. 14 yaşındayken Demokratik Birlik Partisi?nin (Partido Union Democratica) gençlik koluna girerek Juan Peron taraftarlarına karşı sokak kavgalarına katıldı. Maddi sıkıntı içine giren ailesi 1944?te Buenos Aires?e göçünce, lise öğrenimini bu kentte tamamladı. Daha sonra, Buenos Aires Üniversitesi?nin Tıp Fakültesi?ne girdi. Son sınıf öğrencisiyken, Öğrenimine bir yıl ara vererek, bir arkadaşıyla birlikte eski bir motosikletle tüm Güney Amerika?yı gezdi. Bu gezisi sırasında Latin Amerika ülkelerini siyasi ve toplumsal koşullarını inceleme ve bu ülke halklarını yakından tanıma fırsatı buldu. 1953?te Arjantin?e dönen Guevara, hemen askere çağrıldıysa da astımı nedeniyle askerlik yaptırılmadı. Bunun üzerine üniversiteye geri döndü ve Mart 1953?te tıp öğrenimini tamamladı.

Doktor olduktan sonra, Venezüella?daki bir cüzam kolonisinde çalışmak üzere Arjantin?den ayrıldı. Ancak yolculuğu sırasında tanıştığı avukat Ricardo Rojo, onun Guatemala?ya giderek başkan Jacobo Arbenz Guzman?ın ?toplumsal dönüşüm? hareketine katılmaya ikna etti. Guevara, 1953- 1954 yıllarında bu ülkede gerçekleştirilmeye çalışılan toprak reformunda küçük bir deneticilik görevi yaptı. Aynı dönemde Marksist düşünceleri benimsedi ve ABD yönetiminin Latin Amerika ülkelerine karşı izlediği müdahaleci politikaları sert bir biçimde eleştirmeye başladı. Arbenz Guzman?ın 1954?te CIA tarafından desteklenen bir darbe sonucu devrilmesi üzerine bir direniş hareketi örgütlemeye kalkıştıysa da başarılı olamadı ve Arjantin Büyükelçiliği?ne sığınmak zorunda kaldı.

Daha sonra Meksika?ya gitti. Orada Fidel Castro ve kardeşi Raul Castro?nun da aralarında bulunduğu Kübalı siyasi sürgünlerle tanıştı ve ?26 Temmuz Eylemi? adını taşıyan Küba devrimci hareketine katıldı. Mayıs 1955?te Perulu devrimci Hilda Gadea ile evlendi. Guevara?nın kısa bir süre sonra boşanmayla sonuçlanan bu evliliğinden bir kızı oldu. Guevara, Kübalı devrimcilerin gerilla eğitimlerine katıldı; ayrıca gerillaların doktorluğunu yaptı. Aralık 1956?da Granma yatıyla Küba?nın Oriente Eyaleti?nin güney kıyılarına yapılan çıkarmaya katıldı ve Batista kuvvetleriyle çatıştıktan sonra, Sierra Maestra?ya sığınabilen 12 kişinin arasında yer aldı.

Guevara, iki yıl süre gerilla savaşı boyunca Castro?nun haber alma sorumlusu, başdanışmanı ve yardımcısı oldu. Devrim ordusunda Castro ile birlikte en yüksek rütbe olan binbaşılığa (comandante) yükseltildi. Dağda bir silah imalathanesi, bir fırın, bir ayakkabı yapım yeri, bir radyo verici istasyonu kurdu; birçok eğitim merkezi açtı. Komuta ettiği birlikler hiçbir zaman birkaç yüz kişiyi geçmemiş olmakla birlikte, halk tarafından desteklenmeleri sayesinde Batista?nın askerlerine karşı çeşitli başarılar kazandı ve onları Santa Clara?da kesin bir yenilgiye uğrattı. Küba Devrimi?nin Ocak 1959?da başarıya ulaşmasından sonra Havana?nın La Cabana kalesi komutanlığına getirildi.Guevara 10 Şubat 1959?da Küba?ya yaptığı hizmetlerinden dolayı Bakanlar Kurulu kararıyla Küba yurttaşlığına alındı. Bu sırada, sekreterliğini yapan ve eskiden öğretmen olan Aleida Marsh ile evlendi. Bu evlilikten 4 çocuğu oldu. 1959 yazında, Avrupa, Afrika ve Asya?daki bağlantısız ülkelere giderek, Küba adına ticaret sözleşmeleri imzaladı. Ekim 1959?da Ulusal Tarım Reformu Enstitüsü?nün sanayi bölümünün başına getirildi. Kasım 1959?da da Küba?nın iktisat politikasını yönlendiren en yüksek organ olan Ulusal Banka?nın başkanlığına atandı. Bir yandan da Küba?da sosyalist insanın yetiştirilmesi ve sivil milis gücünün eğitilmesi sorunlarıyla uğraşan Guevara, bu konularda birçok kitap ve makale yazdı.

1960?ta sosyalist ülkelerle imzaladığı ticaret antlaşmalarıyla Küba şekeri karşılığında bu ülkelerden ham petrol ve makine almayı sağladı. Şubat 1961?de Küba?da yeni kurulan sanayi bakanlığının başına getirildi. Bu görevindeyken, dört yıllık bir sanayileşme planı hazırladı. Yurt dışına kaçmış olan Castro aleyhtarı Kübalıların, Nisan 1961?de ABD desteğinde giriştikleri ?Domuzlar Körfezi Çıkarması? sırasında ise geçici olarak askeri görevine döndü. Ağustos 1961?de, ABD Başkanı J.F. Kennedy?nin, Latin Amerika?ya yardım programı uygulamasını düzenlemek üzere, Uruguay?ın Punta del Este kentinden toplanan konferansa Küba başdelegesi olarak katıldı. Şubat 1962?de Cumhurbaşkanı Dorticos ve Toprak Reformu Enstitüsü başkanı Rodriguez ile birlikte, Küba ekonomisini yönlendirmek üzere yüksek yetkilerle donatılmış üç kişilik bir komisyonda yer aldı. 1962 ilkbaharında, Sosyalist Halk Partisi?nin yerine kurulan Bütünlenmiş Devrimci Örgütlerin 25 kişilik yönetim kuruluna girdi. Ekim 1962?de, SSCB?nin Küba?ya füze rampaları yerleştirmesi nedeniyle ABD ile SSCB arasındaki ilişkilerin gerginleştiği bunalım sırasında savunma işlerine bakmak üzere geçici olarak sanayi bakanlığından ayrıldı. Aynı yılın sonunda verdiği bir söylevde, hükümetinin, Küba Devrimi?ni dünyanın neresinde gerekiyorsa, oraya taşıyacağını söyledi. Küba?daki görevlerinin yanı sıra öbür Latin Amerika ülkelerine geziler yapan Guevara, buralarda devrimci eylemler örgütlenmesi gereğine inanarak Eylül 1965?te Küba?daki tüm görevlerinden istifa etti. İstifanın ardından Küba?dan ayrılarak izini bir süre kaybettirdi.

İki yıl sessizlikten sonra Nisan 1967?de Latin Amerika?daki bir gerilla üssünden Üç Kıta Halkları Dayanışma Örgütü?nün Havana?daki konferansına gönderdiği ?iki, üç ve daha nice Vietnamlar yaratın!? mesajı onun sağ olduğunu ve devrimci eylem içinde bulunduğunu gösterdi. Bundan birkaç ay sonra, Guevara?nın Bolivya ?da yönetimi devirmeyi amaçlayan gerilla eylemleri yürüttüğü anlaşıldı. Bir süre sonra Doğu And Dağları?nda Bolivya ordu birlikleri tarafından yakalanan Guevara Ekim 1967?de askerler tarafından öldürüldü. Guevara, Küba Devrimi?nin deneylerinden yola çıkarak Amerika kıtasının azgelişmiş ülkelerinde yürütülecek devrim mücadelesinin yöntemleri ve ilkelerine ilişkin bazı genel sonuçlara varmıştır. Bu sonuçlardan birincisi, halk güçlerinin düzenli ordu birliklerine karşı yürütülecek bir savaşı kazanabileceği; ikincisi devrimin gerçekleşmesi için her zaman nesnel koşulların olgunlaşmasını beklemenin yanlışlığı, gerilla birliklerinin yüreklilikleri ve kararlılıklarıyla, bu koşulların yerini tutarak devrime elverişli bir ortam yaratabileceği; üçüncüsü ise, devrim mücadelesinin temel alanının kırsal bölgeler olduğudur. Guevara?ya göre, gerilla savaşının başlamasının önkoşulu halkın desteğidir. Gerilla savaşı devrim mücadelesinin yalnızca bir aşaması olup, düzenli ordunun oluşmasıyla sona erecektir. Halkın bir kısmı tarafından ?Aziz Che? olarak Hz. İsa katına çıkartılan Ernesto Che Guevara?nın görüşleri 1960?lı yıllarda Latin Amerika?da görülen kır gerillası akımına temel alınmıştır.

Güney Amerika Gezileri

Ernesto Che Guevara önce, kendini serüvenci yönüyle duyurur. Daha üniversite öğrencisi iken ülkenin en yaygın spor gazetesine manşet olur. Genç Ernesto ufacık, kırık dökük bir motosikletle ülkenin tam 12 eyaletini dolaşmayı başarmıştır.

Bundan birkaç yıl sonra arkadaşı Arjantinli eylemci Ricardo Rojo?ya ?gerçek değerler ve serüven? peşinde olduğunu açıklayacaktır. Gezmenin sırrı buradadır. O günlerde sohbet arasında gelişigüzel söylediği bu sözler, Che Guevara?nın sistem karşıtı, serüvenci ve eylemci ruhunun ipucunu vermiştir. Ernesto Guevara, üstün bir öğrenme yetisiyle Tıp Fakültesi?nin 12 dersini 6 ay gibi çok kısa bir sürede verip, doktor olduktan sonra adanmışlığının ilk örneğini sergiler. Kendisi gibi serüvenci arkadaşı Alberto Granados ile Bolivya?dan (Che o sıralar Bolivya?dadır) Pasifik Okyanusu?ndaki, kilometrelerce uzaktaki Chirstimas Adası?na gitmek istemektedir. Amacı kimselerin gitmek istemediği bu ürkütücü adadaki cüzamlılar hastanesinde, ömür boyu doktor olarak çalışmaktır. Ölümünden sonra Che ile arkadaşlarını ayrıntılarıyla yazacak olan Ricardo Rojo?nun vazgeçirme çabaları sonuçsuz kalır ve Ernesto gerçekten de çok zahmetli bir yolculuk sonunda adaya varır. Bu cesur eylemi cüzamlıları şaşırtır ve adadan ayrılması için büyük bir minnettarlıkla ona adeta yalvarırlar. Ernesto sonunda ikna olmuştur ve cüzamlıların yaptığı eğreti bir kayıkla Kolombiya kıyılarına çıkar. Arkadaşı Granados da yanındadır. Kolombiya?ya çıktıkları yer Leticia?dır. Ernesto ve Alberto tam 9 ay buranın futbol takımının antrenörlüğünü yapar. Che?yi ayrıca Meksika?da turistik meydan fotoğrafçılığı, gezici kitap pazarlamacılığı yaparken de görürüz.

Che ve Şiir

Mesleği doktorluk tutkusu Arkeoloji olan Ernesto Che Guevara, gerçek bir edebiyat izleyicisiydi. Che?nin edebiyatla ilgilenen pek çok politik kişilikten farkı, yaratıcı süreçlere kafa yorması, bizzat kendisinin de yaratıcı sürece girmesidir.

Che klasik edebiyat eğitimini annesi Gelia Guevara?dan aldı. Daha sonra Latin Amerika edebiyatı üzerine polemiklere katılır.

Bu şiirlerin pek çoğunu Guetamala?da bulunduğu yıllarda (1953 /1954) yazmıştır. Bu şiirlerde, serüvenciliği açık bir biçimde görülür. Che?nin hemen Gutemala sonrası gittiği Meksika?da Venezuelalı şair Eloy Bionoco ile çok sıkı bir dostluk yaşar. Onun şiirlerini ve şiir üzerine konuşmalarını dikkatle takip eder. Che?nin şiirleri ilk defa Meksika?da ortaya çıkar. Bunda o günler Meksika?da sürgünde olan ünlü İspanyol şair Leon Felipe?nin payı vardır. Che, hayran olduğu bu şaire, bir gün ?benim de çalışmalarım bunlar? diyerek şiirlerini sunar.

Ölümünün Ardından

?Che?nin sürdüğü yaşamın, onun en büyük ideolojik düşmanlarını bile etkileyen, ona hayran bıraktıran bir yanı vardır. Bir insanın düşmanlarından da kabul ve saygı görebildiğini ortaya koyan hemen hemen tek örnektir bu. Che, silahını doğrultarak yüzleştiği birliklerden de, ona duydukları hayranlığı sonradan şaşırtıcı bir biçimden neredeyse, bir ağızdan dile getiren ideolojik düşmanlarından da kabul ve saygı görmüştür.

Che?nin ölümüyle esen rüzgarın devrimci hareket için taşıdığı anlamı kim yadsıyabilir?

Onun deneyimine, verdiği ilhama, gücüyle bütün gericileri korkutan saygınlığına yaslanamamanın anlamını? Haşin bir rüzgar bu, çok zorlu bir rüzgar. Ama şundan kuşkumuz yok? Che, insanların fiziksel yaşamlarının değil, davranışlarının önem taşıdığına herkesten çok inanmıştı. Onun tehlikeyi mutlak olarak küçümseyişini, kişiliğini ve eylemlerini ancak bu inanç açıklayabilir.

Che?nin önder ve asker olarak taşıdığı niteliklere hiç kimse erişemezdi. Askeri dille söyleyecek olursak, son derece yetenekli, yürekli ve savaşçı bir gerillaydı o. Tek zaafı, aşırı cesur ve tehlikeye duyarsız olmasıydı.

Düşmanları, onun ölümünde moral verici bir yan bulmaya kalkışıyor şimdi. Oysa Che, gerilla savaşında bir sanatçıydı, bunu binlerce kez kanıtladı. Yine de bu şerefli ve kahramanca ölümün, onun gerilla savaşı konusundaki kavramlarıyla kuramlarının geçerli ve doğru olmadığını kanıtladığı görüşünde olanlar var.

Sanatçı ölebilir, hele sanatı devrimci savaş gibi tehlikeli bir sanatsa. Ölmesi mümkün olmayan şey, onun yaşamını ve zekasını adadığı sanatın kendisidir.

Che gibi bir sanatçının savaşta ölmesi şaşırtıcı mı? Onun devrim kavgamız boyunca sayısız kez yaşamını tehlikeye attığı halde bunca çatışmadan sağ çıkmış olması, çok daha şaşırtıcıydı.

Che, bir kıtanın sömürülen ve haksızlığa uğrayan insanlarınınkinden başka bir çıkar ya da dava uğruna dövüşmedi, onların davası uğruna dövüşürken öldü. Onun en büyük düşmanları bile bunun tersini iddia etme cesaretini bulamadılar.

Yoksul insanlar için her şeyini feda edebilen, elinden geleni esirgemeyen Che gibilerinin her geçen biraz daha anlam kazanmaması, yüreklerin biraz daha derinine yerleşmemesi tarihsel olarak mümkün değildir.?

FİDEL CASTRO

?Che Guevara?ya ne kadar hayran olduğumu biliyorsunuz. Aslında onun sırf bir aydın değil, çağımızın en mükemmel insanı da olduğuna inanıyorum. Bir savaşçı, bir insan

ve kuramlarını mücadele anındaki kişisel deneyiminden türeterek devrim davasını ileriye götürebilmiş bir kuramcı.?

JEAN - PAUL SARTRE

(Che?nin Ardından, Çeviri: Güzin Özkan-Şahin Beygu, Kıyı Yay. 1987)

Başlıca Yapıtları

Savaş Anılan, (1963)

Küba?da Sosyalizm ve İnsan (1967)

Gerilla Harbi (1967)

İktisadi Yazılar (Ölümünden sonra, 1969)

Siyasal Yazılar (1969)

İki... Üç... Daha Fazla Vietnam, (Ölümünden sonra, 1969)

Veda Şarkısı

1.

Kayalıkta çakılı yelken sana bırakıyorum veda şarkımı.

2.

Benim uzaklardaki ölümümün kanında tohumlanışı da kayalar devranının altında değişken köklerle.

Kayalar devranının altında değişken köklerle.

Yalnızlık! Geçmişe özlem çiçeği canlı duvarların.

Yalnızlık, yeryüzünde adanmış faniliğim.

3.

Taşımak istemiştim heybemde

Yüreğinin gelip geçici tadını, ama kaldı havaya çizilmiş kesin eğrilerde,

Yadsıma oldu umudumun yiğitliğine.

Giderim hatıradan daha uzun yıllar boyu

Kapalı yalnızlığıyla gezginin,

Fakat havaya çizilmiş kesin eğri sanki bana döndü

Ve bir işaret koydu pusula kaderime.

Sonu geldiğinde bütün gündelik işlerin

Yol yapacağım bir geleceğim olmasa,

Gelmiş olacağım bakışında canlanmaya

Kaderimin sırıtan parçası olarak.

Gideceğim hatıradan daha uzun yollar boyunca

Zincir halkaları gibi eklenen elvedalarla zamanın akışında.

4.

Dimdik hatıra sonunda düşmüş yola

Usanmış beni bir geçmişi olmadan izlemekten,

Unutulmuş yol kıyısında bir ağaçta.

Uzaklara gideceğim, hatıra parçalanarak ölünceye yolun taşlarında,

Ve devam edeceğim, içimde

Hep o gezgin acısı, yüzümde gülümseyiş.

Bu dönenen bakış ve güç

Büyülü bir matador mendilinde.

Alıkoydu kaygı duymaktan tüm çıkarlara,

Hep yitiren bir çizgi oldu benim eğrim.

Ve bakmak istemedim seni görürüm diye

Beni isteksizce davet etmeni

Mutluluğumun pembe boyalı torerosu

Deniz seslenir bana sevecen elleriyle.

Çayırım ?bir kıta-

Dümdüz yayılır, tatlı ve silinmezdir

Alacakaranlıkta bir çan gibi.

5.

Bir sicil memuresi karşısında kurumlu bir doktor gibidir

Kara bir mikroskobu gösteren bilim.

Sanat? sanat diye arzı endam eden her şey

Bir Leica?nın kısır mekaniğidir.

Acılar ve kaygılarla dolu bir yerli (ve tabii özlemlerle

Olup ta şimdi yiten için

Ve onun dönüşüne arzu gönlünde),

Coca, alkol ve açlığın aptalca gülümsemesiyle.

Üç kuruşa satılan cinsellik

-Amerika?da pek ucuz-

Boş çarşafların umursanmaz hatırası.

Guetamala bıraktın beni

Bağrımda derin bir yarayla

Ve de acılarını bana emzirme

Ya da emme fırsatıyla, kahreden bir hıçkırığın belirsiz duygusunda bulan bir kadını.

Kaderleri teker teker birleştiren bir bağ var yinede:

Uyanan insanın haykırışıdır o da.

6.

İşte bugün böyle titrek ellerle

Belirsiz bir kayıta koyuyorum prizmamı.

Ağacın olgunluğunu tüketmeden

Kasalanmış meyvanın garip tadıyla.

Çağırışını fark edemiyorum bazen

Yaşlı, garip kanatlanmış kulemden,

Fakat bazı günler var ki cinselliğin uyanışını hissediyor

Ve bir öpücük dilenmeye dişiye gidiyorum

Ve böylece beni arkadaş diye çağırmayanın

Ruhunu hiçbir zaman öpemeyeceğimi anlıyorum?

Biliyorum ki tertemiz değerlerin kokusu

Bereketli kanatlarla dolduracak beynimi,

Biliyorum ki hayata geçmesi mümkün olmayan

Fikirleri barındırmak gibi zevkleri bırakacağım.

Biliyorum ki ölümüne çarpışma günü

Halk çocukları benimle omuz omuza verecek,

Halkın savaştığı amacın kazandığı kesin zaferini

Göremezsem eğer

Fikri en yüksek geleceğe götürmek için

Mücadele verdiğimdendir,

Eski kabuğun tüylerini yolarken

Doğan umudun kesinliğiyle biliyorum bunları.

(Şiirler, Che Guevara, Çeviri: Adnan Özer ? Vilma Kuyumcuyan, Güneş Yay. 1989)

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home